Dünyanın trend sektörlerini inceleyerek geniş ve kapsamlı raporlar hazırlayan GOOINN (Good Innovation) Araştırma Merkezi, perakendenin sürdürülebilir yolculuğunda nasıl başarılı olabileceğini de içeren ‘Perakende Raporu’nu yayınladı. Raporda perakende sektörüne genel bir bakışın yanı sıra sektörün gelişiminin önünü açmak için dikkat edilmesi gereken noktalar ve önemli 14 trend bulunuyor.
GOOINN (Good Innovation) Araştırma Merkezi tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan Perakende raporu, dijitalleşmeyle birlikte perakende sektöründe inovasyonun önemini inceliyor ve inovasyonun özellikle çok kanallı perakendecilik sektöründe bir standart haline geldiğinin altını çiziyor.
Türkiye ve dünya genelinde, fiziksel alışveriş talepleri devam ederken diğer yandan perakendeciler müşteri deneyimini farklılaştırmak için akıllı mağaza uygulamalarını devreye sokuyor. Bu alandaki önemli ve günümüzün en popüler konularından biri olan metaverse’in öne çıktığının belirtildiği rapor, şirketlerin perakende anlamında metaverse stratejilerinin çoğunlukla marka değerlerini desteklemek üzerine kurguladıklarını ortaya koyuyor. Sanal showroom’ların oluşturulması ve fiziksel deneyimlerin online ortama uyarlanması bu alandaki önde gelen beklentiler arasında. Bunun dışında metaverse’ün lüks tüketim ürünleri için yeni bir dünyanın kapılarını açacağı öngörülüyor. Buradaki lüks tüketim ürünleri talebinin 2030 yılına kadar 50 milyar dolara ulaşabileceği tahmin ediliyor.
Perakende sektörü 2022 trendlerinin örnek uygulamalar üzerinden detaylı şekilde incelendiği GOOINN ‘Perakende Raporu’nda perakendeyi kökten değiştirecek önemli trend başlıkları şu şekilde aktarılıyor:
Trend 1: Yerel Markalar Perakende Rekabetini Arttırıyor
Dijital olarak yerel markalar perakende rekabetini arttırıyor.
Trend 2: Deneyimsel Perakendeye Yatırım Yapılıyor
Tüketiciler yüz yüze deneyimlerin özlemini çekiyor. Bu nedenle perakende firmaları lojistik açıdan zor olmasına rağmen deneyimsel perakendeye yatırım yapıyor.
Trend 3: Reklam Maliyetleri Fiziksel Perakendeye Ağır Verilerek Azaltılıyor
Artan dijital reklam maliyetleri birçok markayı, müşteri edinme maliyetlerini düşürmek için reklam biçimi olarak fiziksel perakendeye yönlendiriyor.
Trend 4: Mağaza İçi Alışveriş Arttırılıyor
Kısıtlamaların ardından mağazaların yeniden açılması ve tüketicilerin yüz yüze deneyimlere olan talebinin artmasıyla mağaza içi alışveriş yeniden hız kazanıyor.
Trend 5: Kanallar Arasında Tutarlı Bir Alışveriş Deneyimi Sunmak Hedefleniyor
Pandemi ile birlikte müşteri deneyimleri farklılaştı ve çok kanallı alışveriş deneyimi ön plana çıktı. Bunun sebebi tüketicilerin markalarla birden çok kanal üzerinden bağlantı kurması. Satın alma yolculukları herhangi bir kanaldan başlayıp başka bir kanalda sonlanabiliyor. Bu nedenle perakende firmaları rekabetçi kalabilmek için bu alana önem veriyor. Burada firmalar kanallar arasında tutarlı bir deneyim sağlıyor.
Trend 6: Çalışan Çekmek İçin Yeni İK Modelleri Tasarlanıyor
Tüketici ve çalışan beklentileri, markaları perakende personelinin rolünü yeniden düzenlemeye yönlendiriyor. Tüketici beklentileri her zamankinden daha yüksek. Bu durum mağaza çalışanı için daha fazla sorumluluk gerektiriyor. Diğer yandan perakende çalışanları daha yüksek ücret ve daha fazla fırsat talep ediyor. Bu nedenle markaların, çalışanları çekmek ve elde tutmak için mağaza personelinin rolünü ve ücretlerini yeniden tasarlamaları gerekiyor.
Markalar, personelin tüm temas noktalarında tutarlı bir müşteri deneyimi sunmasına yardımcı olmak için çalışan eğitimine ve teknolojiye yatırım yapıyor.
Trend 7: Temassız Perakende Deneyimi Talepleri Artıyor
Tüketicilerin temassız perakende deneyimi talepleri arttı. Böylelikle ödemesiz mağazalar, hızlı ve otonom teslimatlar ana akım haline geldi.
Trend 8: Perakende ve Marka İş Birlikleri Artıyor
Toplumdaki büyük sorunlara farkındalık yaratmak ve çözüm getirmek için perakendecilerin ve markaların iş birlikleri ön plana çıkmaya başladı.
Trend 9: Otonom Teknolojiler Ön Plana Çıkıyor
Otonom teknoloji perakendecilerin iş yapış biçimlerine ve işgücü sıkıntısına yardımcı oluyor. Örneğin sipariş takibini kolaylaştırmak, müşteri sadakat programlarını yönetmek, müşterilerle iletişim kurmak ve personel boşluklarını doldurmak gibi konularda otonom teknoloji kullanılıyor.
Trend 10: Müşterilere Sanal Deneyimler Yaşatılıyor
Perakendeciler müşterilerine sanal deneyimler yaşatmak için çeşitli faaliyetlerde bulunuyor. Her 3 perakendeciden en az bir tanesi 2022 yılında canlı akış alışverişine yatırım yapmayı; perakendecilerin %30’u ise sanal gerçeklik alışverişini hayata geçirmeyi planlıyor.
Trend 11: İnteraktif Perakende Deneyimi ile Sosyal Satışlar Ön Plana Çıkıyor
İnteraktif perakende deneyimleri yeni bir çağ açtı. Burada sosyal satışlar ön plana çıktı. Çünkü müşteriler sosyal medya aracılığıyla daha rahat ürün satın alıyor ve bu platformlar aracılığıyla etkileşim kurmanın yeni bir yolunu buluyor. Örneğin Instagram’da satış yapmak, çevrimiçi bir mağaza açmak gibi müşterilerin değişen ihtiyaçlarını karşılamanın çeşitli yolları deneniyor.
Trend 12: Hızlı Teslimat Seçenekleri Markaları Farklılaştırıyor
Hızlı teslimat ve aynı gün teslimat seçenekleri sunan perakendeciler rakiplerine göre büyük bir avantaj elde ediyor.
Trend 13: Yeni Ödeme Sistemleri Benimseniyor
Perakendeciler teknolojik gelişmeler sayesinde yeni ödeme sistemlerini tüketicilere sunmaya başladı. Şimdi al sonra öde, tek tıklama ile ödeme gibi ödeme seçenekleri revaçta.
Trend 14: Sosyal ve Çevresel Sorumluluğu Günlük İş Modellerine Yerleştiren Markalar Ön Plana Çıkıyor
Giderek artan alışveriş düşkünü genç nüfus sayesinde, sosyal ve çevresel sorumluluğu günlük iş modellerine yerleştiren perakendeler daha rekabetçi hale geliyor. Özellikle sürdürülebilirlik, Z jenerasyonu için önemli bir konu ve perakendecilerin sürdürülebilir iş modelleri ile ürün tedariki, paketleme ve teslimatla ilgili değişen beklentilere karşılık vermesi kritik bir öneme sahip.