“Sessiz İstifa” kavramının sosyal medyada viral bir şekilde yayılmasıyla birlikte şimdi de karşımızda ‘Sessiz İşten Çıkarma’yı bulduk. Burada önemli nokta, yöneticilerin tavırlarıyla ilgili olan bu kavram, sessiz istifaların nedeni mi yoksa sonucu mu?
Sessiz İşten Çıkarma kavramını muhtemelen ilk defa sosyal medya fenomeni DeAndre Brown’un, 24 Ağustos’ta yayınladığı viral bir TikTok videosunda duyduk. Viral olan bir Linkedin gönderisinde ise Zapier adlı şirkette işe alım görevlisi olan Bonnie Dilber bu kavrama gönderme yaparak şunları yazdı: “Şirketler için harika çalışıyor… Sonunda ya kendinizi yetersiz, izole ve takdir edilmemiş hissederek yeni bir iş bulacaksınız ve işverenler asla bir geliştirme planıyla uğraşmak zorunda kalmayacaklar ya da kıdem tazminatı teklif etmeyecekler.”
Dilber bu durumu, Bloomberg’e yazdığı e-postada ise “Çıkmaz gibi hissettiren bir ortamda olduğunuzda, daha fazlasını yapmayı istemek zaten zordur” şeklinde anlatıyor. Sessiz işten çıkarma, örneğin zamları yapmayı yıllarca reddetmeyi, çalışanların büyüme veya terfi fırsatlarını engellemeyi veya doğrudan ve zamanında geri bildirim vermeyi ihmal etmek gibi eylemleri içeriyor.
Cazip Maaş Artık Yeterli Değil
Danışmanlık firması McKinsey & Co.’nun yakın tarihli bir araştırması, kariyer gelişimi ve ilerleme için fırsat eksikliğinin insanların işlerini bırakmasının en önemli nedeni olduğunu ve bunu ilgisiz ve ilham vermeyen liderlerle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Raporun yazarları bunu, “Geçmişte cazip bir maaş, insanları kötü bir patrona rağmen işte tutabilirken, pandemi öncesine göre bu durum artık doğru değil” şeklinde özetliyor.
Pew Araştırma Merkezi’nin yakın tarihli bir raporu ise birçok çalışanın Kasım 2021’de ulaşılan 20 yıllık en yüksek istifa oranının gerekçesi olarak düşük ücret ve terfi fırsatları olmadığını gösterdiğini ortaya koyuyor.
İyi niyetli olsun ya da olmasın, kötü bir yönetici çalışanların moralini, bağlılığını ve performansını bozuyor. Bu durum aynı zamanda büyük yeteneklerin gerekli fırsat ve desteğe sahip olmadan kapıdan çıkıp gitmesine neden olabiliyor.
Daha Sesli Olun
Sonuç olarak bu terim çalışma koşullarını zorlaştırmaktan, çalışanları istifaya zorlamaya kadar uzanan aynı zamanda dolaylı işten çıkarma olarak da bilinen tanımlarla internette yayılmaya başladı. Bu tabir çalışanlarını hem zaman hem fırsatlar açısından ihmal eden yöneticiler için de geçerli olabilir.
Birçok çalışan “sessiz işten çıkarma” ile ilgili deneyimlerini çevrimiçi olarak paylaşırken, kariyer uzmanları ise çalışanları, uygulamayla mücadele etmek için daha sesli olmaya teşvik ediyor:
• Yöneticinizle konuşun
Sessiz İşten Çıkarma’ya maruz kaldığınızı düşünüyorsanız yöneticilerinizle konuşun ve kendinizi savunun. Bir işverenin çalışanını istifaya zorlaması aslında yeni bir kavram değil. Mobbing olarak tanımlanan bu kavram yeni değil. Eğer haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız üstlerinizi dinleyip orta bir yol bulmak için karşılıklı çaba sarf edin.
• Sizi savunacak birilerini bulun
Culture Partners İşyeri Kültürü Baş Bilimcisi Jessica Kriegel, “sessiz işten çıkarmanın” temelinde zayıf iletişimin olduğunu öne sürüyor. Kriegel şöyle diyor: “Bir yönetici çatışmadan kaçınıyorsa veya zor bir konuşma yapmaktan korkuyorsa, o zaman organizasyon içinde nasıl algılandığınızı ve yaptığınız iş hakkında gerçeği söyleme cesaretine sahip olmayabilir.” Kriegel ayrıca çok önemli bir noktanın altını çiziyor: “Yöneticiniz de Sessiz İstifa hareketine katılmış olabileceği için bu durum sizi etkiliyor olabilir.”
• Ödevinizi iyi yapın
Linkedin camiasının önemli isimlerinden Gassam Asare, işçilerin çalışan el kitabını okuyarak işyerinde terfi ve zam protokollerine aşina olmaları gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Size verilen belgelere tekrar bakmak, süreçle ilgili birçok bilgiyi ortaya çıkarabilir.” Benzer şekilde, başarılarının ve işe kattıkları değerin yanı sıra rolleri için ücret skalalarının kaydını tutmak, çalışanların terfi ve ücret artışları için gerekçe oluşturmasına yardımcı olabiliyor.
Kaynak: Times, Insider, Bloomberg