Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) bugün yayınladığı Değerlendirme Notu, tüm dünyada ve ülkemizde COVID-19 sürecinin ortaya çıkışı ve ülkemizin izlediği izolasyon politikalarının ve bundan sonraki sürecin olası sonuçlarını ele alınıyor. Prof. Dr. Türkmen Göksel ve Doç. Dr. Yetkin Çınar’ın kaleme aldığı Değerlendirme Notu’nda, bu dönemde alınacak tedbirlerin ve uygulamaların, senaryolardaki varsayımlardan daha farklı olarak katılaştırılması/gevşetilmesi ile koşullarda meydana gelebilecek her türlü değişikliğin sonuçları etkileyebileceğinin altı çiziliyor.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) “COVID-19 Salgınında Türkiye’de Zirve Noktası ve Normalleşme Dönemine Kademeli Geçiş Zamanı Tahminleri” başlıklı Değerlendirme Notu’nun girişi şöyle:
İlk olarak Çin’in Wuhan şehrinde 8 Aralık 2019’da görülen ve tüm dünyaya hızla yayılan koronavirüs (Covid-19) hastalığı, bulaşıcı ve ölümcül olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization) tarafından 11 Mart 2020 tarihinde “pandemi (yaygın salgın hastalık)” olarak ilan edilmiştir. Şu an hastalığın hangi hızda yayılmaya devam edeceği ve olası etkileri, Türkiye dâhil tüm dünya ülkelerinde en çok tartışılan ve üzerinde çalışılan konulardır. Hastalığın bulaşıcılık katsayısının yüksek olması, bilinen bir aşı ya da tedavisinin henüz bulunmaması ve insandan insana geçtiğinin bilinmesi; yayılımını azaltmak için, sosyal izolasyon (örneğin evde kalma), mecburi şartlarda dışarı çıkıldığında ise sosyal mesafe kurallarına uyulması vb. şeklinde önlemler alınmasını gerekli kılmaktadır. Halk sağlığı için alınan bu karar ve önlemlerin ise diğer taraftan çok ciddi sosyal ve ekonomik maliyetleri bulunmaktadır. Bu nedenle hastalığın hangi şekilde bir yayılım izleyeceğinin ve ne kadar süreceğinin tahmini hem sağlık hem de ekonomi alanındaki tüm kararları etkileyecek derecede önemli bir konu haline gelmiştir.
Bu değerlendirme notunda, Covid-19 salgınının Türkiye’deki yayılımını analiz etmek için Markov Zincir modelleri temelinde geliştirdiğimiz bir model kullanılarak projeksiyonlar yapılmıştır. Bu öngörüler kamuoyunda merakla cevabı beklenen “zirve/pik noktası” tahmini, “tedbirlerin kademeli olarak kaldırılması” ve “normalleşme” süreçlerine ne zaman geçilebileceği konularını kapsamaktadır. Bu not ile bahsi geçen konular hakkında elde ettiğimiz öncül sonuçların zaman kaybetmeden paylaşılması amaçlanmıştır.
Analizler Türkiye’de toplam (birikimli) vaka sayısının 98 toplam vaka ile 100’e en çok yaklaştığı tarih olan 17.03.2020 ile 18.04.2020 tarihleri arasında T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan veriler kullanılarak yapılmıştır. Çalışmada öncelikli olarak “mevcut tedbirlerin varlığı” altında elde edilen sonuçları sunulacaktır. Daha sonrasında ise, varsayımsal olarak “eğer alınan tedbirler başlangıçtan itibaren daha katı ya da gevşek olsa idi sonuçlar nasıl değişirdi?” sorusuna cevap aranmaktadır. Yani bir başka ifadeyle, izolasyon politikalarının ve bu politikalara uyum derecesinin ne gibi sonuçlara yol açacağı da bu değerlendirme notunda analiz edilecektir.
Toplam ve günlük vaka sayılarına nazaran daha çok bilgi içeren değişken, belirli bir tarihteki “Aktif Vaka Sayısı (AVS)”dır. Bu değişken hâlihazırda mevcut hasta sayısını gösterdiğinden, analizlerimizde bu değişkeni kullanmaktayız. AVS’nın hesaplanması için toplam vaka sayısından o güne kadar toplam iyileşen ve toplam vefat eden hasta sayılarını çıkarıyoruz.
Ayrıca, sağlık sisteminin özellikle yoğun bakım ihtiyacını karşılayıp karşılamayacağını anlamak üzere, yoğun bakım ihtiyacının en çok olacağı aktif hasta sayısının pik yaptığı döneme bakılabilir. AVS pik sayıları ve bu tarihteki yoğun bakım ihtiyacı sayıları aşağıdaki Tabloda sunulmuştur:

Bu tablodan öncelikle anlaşılması gereken, “Mevcut durumda” ve “Katılaştırılmış senaryoda” pik zamanında bile sağlık sistemi görece rahattır; çünkü mevcut yoğun bakım kapasitemizin oldukça altında yoğun bakım yatağı ihtiyacı vardır. Gevşetilmiş senaryoda ise yoğun bakım yatağı ihtiyacı kapasiteyi aşmaktadır. Bu da izolasyon ve tedbirlere önümüzdeki dönemde de uymanın ne kadar kritik olduğunu ifade etmektedir.
Son olarak, buradaki analizler ve tahminler, belirli varsayımlar üzerine kurulan, teknik açıklaması ile ilgili özet bilgiyi çalışmamızda verdiğimiz bir model ve ayrıca, 18 Nisan koşullarının devam edeceği varsayımı ile TC Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı kısıtlı bir veri seti kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla, kesin tarihler yerine tarih aralıklarını dikkate alarak yorumlamanın daha sağlıklı olabileceğini vurgulamak isteriz.
Örneğin bu dönemde alınacak tedbirlerin ve uygulamaların, buradaki senaryolardaki varsayımlardan daha farklı olarak katılaştırılması/gevşetilmesi ile koşullarda meydana gelebilecek her türlü değişiklik sonuçları etkileyebilecektir. Modelin sonuçları belirli aralıklarla; ilave edilen veriler, tedbirlerle ilgili olası politika değişiklikleri ve insan davranışlarında olası değişiklikler dikkate alınarak zaman içinde yeniden güncellenecektir.

Değerlendirme Notu’nun tamamını okumak için tıklayınız.

 

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya yazınız