EY, İş Gücü Mobilitesinin Geleceği (Mobility Reimagined) 2025 Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, küresel çapta işverenlerin yüzde 48’inin yetenek bulmakta zorluk çektiği görülürken, yüzde 74’ünün ise üst düzey pozisyonları doldurmada geciktiği gözlemleniyor. Bununla birlikte, artan maliyet baskıları, iş gücü piyasasındaki belirsizlikler karşısında yetenek açığına çözüm bulmak için iş gücü mobilitesi kritik bir köprü görevi üstleniyor.

EY, 22 ülkeden 1.000’den fazla iş gücü mobilite uzmanının ve çalışanların görüşlerinin yer aldığı İş Gücü Mobilitesinin Geleceği (Mobility Reimagined) 2025 Araştırması’nı yayınladı. Sürdürülebilir büyümeyi geliştirmek ve dayanıklılık oluşturmak için şirketlerin iş gücü mobilitesinden nasıl yararlanabileceğini inceleyen araştırmada, bu alanı şekillendiren temel faktörler ele alınıyor.

Araştırmaya göre; artan maliyet baskıları, iş gücü piyasasındaki belirsizlikler karşısında şirketlerin yetenek açığı zorluklarına çözüm bulmak için stratejik bir araç olarak çalışan mobilitesine odaklanması gerektiğini vurguluyor. Araştırmaya yanıt veren organizasyonların bu zorlukların üstesinden gelmek için GenAI, mevcut çalışanların becerilerinin geliştirilmesi ve organizasyonda pozisyon değişikliğini kolaylaştırmak için iş gücü mobilitesinin kullanılması olarak üç alanı önceliklendirdiği belirtiliyor. Araştırmada, şirketlerin iş gücü mobilite programlarını optimize etmek için yapay zekâ teknolojilerini kullanması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Küresel Çapta Yeteneğe Olan Talebin En Yüksek Seviyede Olduğu Görülüyor
EY İş Gücü Mobilitesinin Geleceği 2025 Araştırması’nın sonuçları, küresel çapta yetenek talebinin artmasıyla birlikte, işverenlerin %48’inin iş ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli yetenekleri bulmakta zorlandığını ve %74’ünün ise üst düzey pozisyonları doldurmasının bir yıldan fazla sürebileceğini ortaya koyuyor. Araştırma bulguları, iş gücü mobilitesinin kurumsal büyümeyi desteklemede, yetenekleri çekme ve elde tutmayı geliştirmede oynadığı önemli rolün altını çiziyor. Katılımcıların %85’i iş gücü alanındaki mobilite görevlerinin dönüştürücü olabileceğini, %48’i ise bu tür deneyimlerin çalışanların işverenlerinde kalma olasılığını artırdığını belirtiyor. Ayrıca, iş gücü mobilite programlarını daha geniş kapsamda organizasyonel ve yetenek hedefleriyle entegre eden şirketlerin, %10 gelir büyümesi elde etme olasılığının daha fazla olduğu görülüyor.

Gelişmiş İş Gücü Mobilite Fonksiyonları, Verimliliği Arttırarak Maliyetlerin Azaltılmasına Destek Oluyor
EY araştırmasına göre, iş gücü alanındaki mobilite profesyonellerinin büyük bir çoğunluğu maliyetleri azaltmayı hedefliyor. Gelişmiş iş gücü mobilite fonksiyonlarının, performans değerlendirmelerini (%68), gelir etkisini (%63), atama sonrası terfi oranlarını (%59) ve açık pozisyonları doldurma hızını (%53) takip etme konusunda daha etkili olduğu görülüyor. Ayrıca gelişmiş fonksiyonların benzerlerine kıyasla, tamamen otomatikleştirilmiş ve dış kaynak kullanılan süreçlerin iki katına sahip olması da dikkat çekiyor. Bu stratejik yaklaşım, giderek daha zorlu bir ekonomik ortamda verimliliği artırmayı destekliyor.

İş Gücü Mobilitesinde GenAI Çözümlerinin Önemi Artıyor
Araştırma, iş gücü alanındaki mobilite profesyonellerinin GenAI’ı kullanmaya her geçen gün daha hazır olduğunu vurguluyor. Araştırmaya katılanların %70’i, GenAI teknolojisinin iş fonksiyonlarını olumlu yönde etkileyeceğine ve esnek çalışma, çalışan verimliliği ve risk yönetimi gibi alanlarda etkili olacağına inanıyor.

Araştırmada, GenAI’ı düzenli olarak kullanan iş gücü alanındaki mobilite profesyonellerinin sayısının da bir önceki yıla göre %22’den %35’e yükseldiği görülüyor. GenAI, rutin belge hazırlama veya birden fazla fonksiyondan veri analizi alma ve hazırlama gibi tekrarlayan görevlerin bir kısmını üstlendiği için iş gücü alanındaki mobilite profesyonellerinin İK ve yönetim ekibine daha üst düzey yetenek danışmanlığı sunmasına olanak tanıyor.

Raporun tamamı için tıklayınız.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya yazınız