İş dünyası hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde değişiyor. ManpowerGroup tarafından hazırlanan ve bu değişime yön veren 14 temel trendin yer aldığı “2024 İş Gücü Trendleri Raporu” yayınlandı.
ManpowerGroup tarafından yayınlanan “2024 İş Gücü Trendleri Raporu”nda işlerin geleceğini etkileyen dört temel güç olan “Değişen Demografi”, “Teknolojik İlerleme”, “Rekabet Faktörleri” ve “Bireysel Tercihler” ana kriterleri altında 14 temel trend açıklanıyor.
Değişen Demografi
Trend 1: Yeniden beceri geliştirme ile nesiller arası farkı kapatmak
Trend 2: Bugünün ve geleceğin işgücü kadınlardan beslenecek
Trend 3: DEIB: İnovasyon ve yaratıcılık için katalizör
Trend 4: Kritik bir kaynak: Kullanılmayan ya da hafife alınan göçmen yeteneği
Teknolojik İlerleme
Trend 5: İnsanları yapay zekanın kalbine koymak
Trend 6: Yapay zekâ yok ettiğinden daha fazla iş yaratacak
Trend 7: Verimlilik paradoksu: İnsan potansiyelini ve gelişmiş teknolojiyi yönlendirmek
Rekabet Faktörleri
Trend 8: İnsan gücüyle yeşil geçiş
Trend 9: Yönetici Görevi: Sürekli dönüşümü yönetmek
Trend 10: Ülke kıyıları (Onshore) – Yakın kıyı (Nearshore) – Kıyıdan uzak (Offshore)
Trend 11: Doğru ücret dengesi sağlamak
Bireysel Tercihler
Trend 12: Ben ekonomisi
Trend 13: Z kuşağı işyeri kültürünün geleceğini şekillendiriyor
Trend 14: Kişiselleşmek: Çalışan deneyimini bireysel ihtiyaçlara göre şekillendirmek
Değişen Demografi
Z kuşağı çalışanların sayısındaki artışa rağmen, küresel olarak işgücü yaşlanmaya devam ediyor. Gelişmiş ülkeler, daha deneyimli çalışanlar emekli oldukça büyüyen yetenek açığıyla karşı karşıya.
Boşlukları doldurmak için kuruluşlar, aşağıdakiler de dahil olmak üzere kullanılmayan yetenek havuzlarından yararlanmalıdır:
• Deneyimli Çalışanlar: Olgun çalışanları elde tutmak ve yeniden katılımlarını sağlamak için yeniden beceri kazandırma programları ve esnek programlar sunun.
• Geri Dönenler/Kariyer Değiştirenler: Hızlı beceri geliştirme programları aracılığıyla geçişte yeniden beceri kazandırmayı etkinleştirin.
• Daha Az Geleneksel Deneyime Sahip Çalışanlar: Yüksek potansiyele ve aktarılabilir sosyal becerilere sahip adayları düşünün.
Farklı geçmişlere sahip mevcut ve yeni çalışanların yeniden beceri kazanması, iş gücü sürekliliğini teşvik eder. Kurumsal bilginin korunması, devam eden çok kuşaklı yönetime de yardımcı olur
Teknolojik İlerleme
Üretken yapay zekâ hızlı bir şekilde evrim geçirdikçe deneyim bize teknolojinin insan yeteneklerini yerine koymak yerine güçlü bir müttefik olduğunu gösteriyor. AI’ın büyümeyi ve üretkenliği artırmak için potansiyelini kullanmak, şirketlerin insanları önceliklendirmesini gerektirecektir.
Yeni çalışma yöntemlerine başlarken yaşanan zorluklar mevcut -işyerleri dijitalleştirilmeli, ancak aynı zamanda insana özgü hale getirilmelidir. Hedef, insanların diğerleriyle bağlantı kurmalarını, anlamlı ilişkiler kurmalarını ve teknolojinin işlerine nüfuz ettiği bir ortamda yaratıcı ve etik yollarla yenilik yapmalarını sağlamaktır.
Rekabet Faktörleri
Ekonomik belirsizliğin ve yetenek rekabetinin yoğunlaştığı bir ortamda, organizasyonlar sürdürülebilirlik taahhütlerini ilerletirken üst düzey yetenekleri çekmeye ve elde tutmaya yönelik kararlı adımlar atmalı. Günümüzde çalışanlar, işlerinde anlam ve amaç arayışındadır; yaşam tarzlarına entegre edilebilen esnek düzenlemeler, sürekli olarak yeni beceriler geliştirme fırsatları, adil bir çalışma karşılığında adil ücret, kârdan daha fazlası üzerine düşünen liderlik. Bugün, organizasyonlar sosyal, politik ve çevresel konulardaki duruşlarını göstermek zorundadır ki bu onları öne çıkarsın.
Şirketler insanlara yatırım yaparak ve değerlerini, taahhütlerini aktararak rekabet avantajı elde edebilir.
Bireysel Tercihler
İşin “tüketiciye özelleştirilmesi” etrafında şekillenen yeni bir işveren-çalışan ilişkisi ortaya çıktı. Burada insanlar, işi diğer yaşam alanları da olduğu gibi kendi programlarına ve bireysel ihtiyaçlarına uygun bir şekilde “tüketmeyi” bekliyorlar.
Tıpkı tüketicilerin yaşam tarzlarına uygun ürün ve hizmetleri seçtikleri gibi, çalışanlar şimdi kendilerini kariyerleriyle ve kişisel değerleriyle uyumlu olan organizasyonlara adamak istiyor. Organizasyonlar, daha fazla esneklik, özelleştirme ve kişisel önceliklerle uyum isteyen iş gücüne adapte olmalı. İnsanlar işlerini kendi yaşamlarıyla sorunsuz bir şekilde entegre etmelerine izin veren işlere yöneliyor.